Aşağıdaki yazımı 2 yıl önce Linkedln’de yayınlamıştım. O zamanlar çevremde o kadar çok umutsuz ve amaçsız insan vardı ki. Herkes kabulleniyordu fakat hiç kimde değiştirmek için kılını kıpırdatmıyordu. Bende çok eskilere gittim, kariyerimin başına, bir sürü zorluğu yaşadığım 90’ların ortalarına. Aşağıdaki yazı aynı şekilde “dört köşe bir apartmanın en üst katında, küçücük kutu gibi bir oda(da) , perdesiz pencereler, pencerelerin dışında o yıldızlı upuzun gecelerde, bekar evimin duvarında asılıydı….
ESKi BiR TAPINAK YAZITI…
Bugün çevremdeki herkes GEÇÇEK diyor.
Ben de umut, niyet ve öğüt adına aklıma ilk gelen şeyi paylaşmak istedim.
Kesin bir yerlerde karşılaşmışsınızdır aşağıdaki metin ile. Milattan Önce 9.yy olarak tarih belirtiliyor ve yazar olarak da XSENTIUS kaynak gösteriliyor. Bilemem, tek bildiğim içeriği…
Okuyun hak vereceksiniz.
Ki beni en çok etkileyen kısım ; “Hatırlar mısın doğduğun zamanları? “ ile başlayan son paragraf.
Ya sizleri en çok hangi kısım etkiledi ?
✅Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma…
✅Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalış.
✅Sana bir kötülük yapıldığında, verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun.
Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma.
✅İçten ol; telaşsız, kısa ve açık seçik konuş.
✅Başkalarına da kulak ver, aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları, çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
✅Yalnız planlarının değil , başarılarının da tadını çıkarmaya çalış.
✅İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen, hayatta dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında da bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. Işını öyle sev ki; başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
✅Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma.
Çevrene önerilerde bulun, ama hükmetme.
✅İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın yüzyıllardır ögrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki, tek bir kum taneciğinden fazla değildir.
✅Aşka burun kıvırma sakın, o çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir.
O bahçeye layık bir bahçevan olmak için, her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
✅Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı
bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır.
Bu dünyada bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür.
✅Yılların geçmesine öfkelenme, gençlige yakışan şeyleri , gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin , yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğin ile ilgilenir.
✅Ara sıra isyana yönelecek olsanda hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile, kendinle barış içinde ol. Hatırlar mısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki; herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse.
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki; bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya, yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.”
XSENTIUS – M.Ö. 1X Yüzyıl
İyi okumalar, güzel bir haftasonu olsun.
Sağlıkla kalın.
Nice sonra ESKi BiR TAPINAK YAZITI olarak geçen bu yazının meğer o bir yazıt olmadığını ve Max Ehrmann (1872-1945) adlı bir şairin DESİDERATA -Arzular adlı düz şiirinden esinlenerek efsaneleşen ve özü aynı olsa da bazı kısımları değişmiş bir yazıya çevrildiğini öğrendim 😊)))
Bakalım daha neler öğreneceğiz…
DESİDERATA*
Gürültü ve telaşın ortasında sükûnetle dolaş,
Sessizlikte huzur bulduğunu unutma.
Mümkün olduğunca herkesle dost olmaya çalış,
Ama kimseye teslim olma.
Telaşsız, açık seçik konuş
Ve başkalarına da kulak ver,
Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları;
Çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır.
Gürültücü ve saldırgan olanlardan sakın,
Onlar, ruhuna eziyet ederler.
Kendini başkalarıyla karşılaştırdığında,
Anlamsız ve buruk hissedebilirsin,
Çünkü daima senden daha değerli veya değersizler olacaktır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkar.
İşinle, ne kadar küçük olursa olsun, ilgilen;
Zamanla değişen kaderinin yegâne dayanağıdır o.
İş hayatında temkinli ol,
Çünkü dünya düzenbazlarla dolu.
Ama bu seni kör etmesin, çünkü pek çok erdem de var;
Pek çok insan yüksek idealler peşinde
Ve hayat her yerde kahramanlıkla dolu.
Olduğun gibi görün. Özellikle sevmediğin zaman sever gibiyapma,
Aşka burun kıvırma sakın,
O, inançsızlık çölünde bir vahadır. Tanrı
Yılların geçmesine öfkelenme,
Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.
Ruhunu besle ki, kaderin kötü bir tecellisine karşı sana kalkanolsun.
Ama kötümserlikle kendine eziyet etme,
Pek çok korku yorgunluk ve yalnızlıktan doğar.
Tam bir disiplinin ötesinde,
Kendine iyi davran.
Sen de kâinatın bir çocuğusun,
En az ağaçlar ve yıldızlar kadar,
Burada olmaya hakkın var.
Ve farkında olsan da, olmasan da
Kâinat tekamül ediyor, olması gerektiği gibi.
Öyleyse, sence Tanrı her ne ise,
O’nunla barışık ol.
Bu hayat karmaşasının içinde,
Mücadeleni sürdürürken,
Kendinle barış içinde ol.
Görmeye çalış ki,
Bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen
Dünya yine de güzeldir.
Neşeli ol ve mutlu olmaya çalış.
Max Ehrmann (1872-1945)
Desiderata* “arzu edilen şeyler, dilekler
#farkındAkıl
#ahlakayakizi